Cumhuriyet Türkiye’sinin ilk resmi Türk müziği topluluğu Cumhurbaşkanlığı Klasik Türk Müziği Korosu, 1975’ten beri konser ve albüm çalışmalarını sürdürüyor.
Türkiye’nin derin ve tarihi klasik müzik birikimiyle, yurt içinde ve yurt dışında üst düzeyde müziğini icra eden koro, kültür ve sanata katkıda bulunuyor.
Aradan geçen 48 yılda yüzlerce konser veren koro, Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen geleneksel Pazar Konserleri ile TRT’de yayınlanan yüzlerce programa da imza attı.
Koronun şefi Mehmet Güntekin, şef yardımcısı Mehmet Hulusi Yücebıyık ve solist Bekir Ünlüataer, koronun tarihini, kuruluşundan bu yana geçen süreci ve konser çalışmalarını AA muhabirine anlattı.
“Müzik her toplumun en önemli kültür unsurlarından biridir”
Şef Mehmet Güntekin, koronun Prof. Nevzad Atlığ ile tarihçi ve müzikolog Yılmaz Öztuna tarafından kurulduğunu belirterek, “48 yıldır birçok faaliyette bulundu. Nevzad Atlığ’dan sonra Ender Ergün, Fatih Salgar ve ben şeflik görevinde bulundum. Sadece konserlerle değil birtakım yayın faaliyetleriyle de sanat hayatının gündeminde kaldık. Plaklar, kasetler, CD’ler, televizyon ve radyo programları yapıldı, yurt içinde başta İstanbul olmak üzere Türkiye’deki birçok şehirde ve yurt dışında dünya haritasının en doğrusundan en batısına kadar ya tam kadro halinde ya küçük gruplar halinde, koromuz tarafından klasik Türk müziği temsil edilmiş oldu.” dedi.
Koronun 2012’de Cumhurbaşkanlığı adını aldığına işaret eden Güntekin, şunları kaydetti:
“Müzik her toplumun en önemli kültür unsurlarından biridir. Kültür tarihçileri müziği dil ile aynı seviyede tutar. Bir milletin hayatında dilin önemi neyse müziğin önemi de odur. Birkaç yıl önce ortaya çıkmış bir kültürel değerden bahsetmiyoruz. Türk tarihiyle eş değer diyebiliriz. Zirvesini Osmanlı döneminde bulmuş bir müzikten söz ediyoruz. Türk kültürü içinden geçtiği, yerleştiği her bir coğrafyada kendisinden önce hakim olan kültürlerden faydalanmasını bilmiş bir kültürdür. Dilde ve müzikte bunu görebilirsiniz. Hakim kültür kendisi kalmak üzere, etrafındaki hiçbir kültürel değere bigane kalmamış bir yapıdan söz ediyoruz. Bu yapı zirve dönemini Osmanlı periyodunda bulmuştur. O günden bugüne yönetimler değişse de müziğe bakış açısı bir devlet geleneği olarak değişmemiştir.”
Tanzimat’ın ardından devletin, kurulan yapılarla hem batı tarzı hem de geleneksel müziği en üst seviyede himaye ettiğini vurgulayan Güntekin, Cumhuriyet Dönemi’nde de bu yapıların sadece isimlerinin değiştirilerek Ankara’ya nakledildiğini söyledi.
Şef Mehmet Güntekin, Türkiye’nin birçok şehrinde konservatuvarlar olduğunun altını çizerek, “Devletimiz yeni imtihan imkanları açarak eksilen kadroların doldurulması yönünde bir adım attı. Yakın bir gelecekte açılacak sınavlarla Türkiye çapında birçok müzik kurumuna olduğu gibi bize de yeni eleman takviyesinde bulunulacak. Bu bakımdan kurumun üstlendiği, sanatın ileriki yıllarda temsili konusunda önemli bir adım da atılmış olacak.” şeklinde konuştu.
12 Kasım’da AKM’de “Suzidil ile Uşşak” konseri verilecek
Bugüne kadar yurt içinde ve yurt dışında çok önemli konserlere imza attıklarını aktaran Güntekin, klasik Türk müziğinin 1920’li yıllara kadar koro ile icra edildiğini, Münir Nurettin Selçuk ile soloların başladığını dile getirdi.
Güntekin, bir milletin kültürel kodlarını belirleyen temel unsurların dil ve müziği olduğunun altını çizerek, sanat tarihinin üzerinde mutabık kaldığı klasik eserlere yoğunlaştıklarını, bu eserleri geleceğe olması gerektiği gibi aktarmayı misyon edindiklerini sözlerine ekledi.
Mehmet Hulusi Yücebıyık da koronun 12 Kasım’da AKM’de konser vereceğini söyleyerek, “Konserin adı ‘Suzidil ve Uşşak’. Biraz Türkçeleştirirsek, gönül yangını ve aşıklar demek. Tabii ki bu isme uygun olarak birinci bölümde Suzidil eserler var. Klasik bir Suzidil takım icra edeceğiz. Tamburi Ali Efendi’nin, Sadullah Ağa’nın eserleri ile koronun ilk defa icra edeceği Muallim İsmail Hakkı Bey’e ait bir Yürük Semai’miz olacak. Konserimizin ikinci bölümünün başında ise solist Bekir Ünlüataer’in iki Yegah ve iki de Neva makamında şarkı seslendirecek. Bu bölümde koromuzun icra edeceği Uşşak eserlerle konserimiz sona erecek. Son bölümde Hacı Arif Bey, Şevki Bey, Refik Fersan ve Dellalzade İsmail Efendi’nin şarkıları var. Bütün müzikseverleri konserimize bekliyoruz.” dedi.
Solist Bekir Ünlüataer ise Cumhurbaşkanlığı Klasik Türk Müziği Korosunun konserlerinin çok titiz bir hazırlık süreciyle müzikseverlere sunulduğunu dile getirdi.
Koronun kurucusu Nevzad Atlığ’ın disiplininin ve özeninin ilk yıldan beri aynı şekilde devam ettiğini vurgulayan Ünlüataer, “Ben de her solo aldığım konserde ilk günkü gibi çok heyecanlıyım. Bu konserde ayrıca heyecanlıyım çünkü cumhuriyetimizin 100. yılının ilk konseri.” ifadelerini kullandı.
Ünlüataer, Atatürk’ün sevdiği Yegah ve Neva makamında eserler icra edeceğini dile getirerek, klasik Türk musikisi sevenleri her ay gerçekleştirilen konserlere beklediğini kaydetti.
Cumhurbaşkanlığı Klasik Türk Müziği Korosu, 12 Kasım’da 11.30’da AKM Tiyatro Salonu’nda “Suzidil ve Uşşak” isimli konserde müzikseverle buluşacak.